Doğada olmanın inanılmaz bir gücü var. İnsan olarak her geçen gün farkında olmadan doğadan kopuyoruz. Şehir yaşamı, teknoloji ve diğer imkânlar o kadar cazip geliyor ki, doğadan kopuşumuzun ve bunun bizde yarattığı eksikliklerin ve sıkıntıların farkında olamıyoruz. Oysaki hayvanlar ve diğer tüm canlılar gibi, bizi tamamlayan şey doğa. Nasıl ki bir balık suda var olabiliyorsa, biz de doğada daha güçlü, tam ve tatmin olarak var olabiliyoruz.
Yakın bir zamanda Fethiye Pastoral Vadi’de Judith Liberman ve Hülya Tosun’un gerçekleştirdiği bir çembere katıldım, harika bir deneyimdi. Bu deneyim kadar harika olan başka bir şey de; bu 4 günlük çember ve atölye çalışması süresince çadırda kalmam oldu. Çadır sanki yıllardır uzak kaldığım evim gibiydi, o kadar tanıdık ve o kadar huzurluydu ki, anne karnında gibi. Toprak elementiyle olan hasretimi giderdiğim bu özel deneyim, doğa ile buluşmaya, tahminimden daha fazla ihtiyacım olduğunu fark ettirdi bana.
Çembere gelince; çemberler de doğada tamlığı, bütünlüğü sembolize eden, enerjisi olan çok güçlü birliktelikler. Judith’le gerçekleştirdiğimiz çalışmanın sonunda, çemberin iyileştirici gücünü hissetti her birey. Öyle ki, birbirini tanımayan 26 insan, birbirine kalpten bağlandı doğa içinde buluştuğu o çemberde. Çemberin yarattığı alan ve gerçek bağlantılar; tamlığımızı, doğal olarak yaratıcı ve kaynaklara sahip olduğumuzu hatırlattı ve hissettirdi.
Ve bir söz verdim kendime, doğa ile daha fazla bağlantı kurmaya ve çemberlerin bir parçası olmaya devam etmeye…
Yeşim Yerli | Kariyer koçu |Yönetici koçu |Takım koçu | pcc | cpcc | orsc
