DİNLEME SANATI

DİNLEME SANATI

Khalil Cibran bir eserinde der ki “İçimdeki yaşamın sesi, senin içindeki yaşamın kulağına ulaşamaz, yine de yalnız hissetmemek için konuşalım. ”

Dinlemenin ne kadar zor ve bir o kadar da önemli bir meziyet olduğunu anlatıyor bu sözler. Ne demek dinlemek? En temel anlamda karşımızdaki kişinin bize vermek istediği duygu ve düşüncelerle dolu paketi almak demek, öyle hissetmesek veya düşünmesek bile. Uzun uzun ideal dinlemenin nasıl olması gerektiğini anlatmak istemiyorum çünkü bize anlatılanlar çoğunlukla bir seviyede kalıyor, deneyimlenmedikçe içselleştirilemiyor. Muhtemelen pek çok eğitim ve kitap bu yüzden amacına ulaşamıyor.

Bu sebeple ben sizi bazı sorularla baş başa bırakmak istiyorum.  En son ne zaman karşınızdakinin duygu ve düşüncelerle dolu paketini aldınız ondan? Ya da en son ne zaman birine duygu ve düşüncelerinizi verebildiniz, onları verebilmenin rahatlığını, hafifliğini hissettiniz? Bu sorulara verdiğiniz cevaplar “nadir” ise, acaba eksik olan neydi?

Farklı seviyelerde farklı cevaplar verilebilir bu eksiklik konusuna. Acaba karşınızdakini dinlerken aklınızda neler vardı? Dinlemekteki amacınız ne idi? Onu dinlerken sadece duyduklarınızı mı dinlediniz, gördükleriniz ve hissettikleriniz de bu prosese girdi mi? Söylenmeyenleri de dinlediniz mi, ya da en azından bunu denediniz mi? Ne hissettiniz?

Dinleme sanatı da tüm sanatlar gibi deneyimle ve üzerinde çalışarak gelişiyor, yeter ki bunu isteyelim.

Doug Larson’dan güzel bir alıntıyla sizi baş başa bırakmak istiyorum.

“Bilgelik; siz konuşmayı tercih edebileceğiniz halde, bir yaşam boyu dinleyebilmenin ödülüdür. ”

 

 

Yeşim Yerli | Kariyer koçu |Yönetici koçu |Takım koçu | pcc | cpcc | orsc

 

https://youlabcoaching.com/tr/yesim-yerli/